• EN
  • Neden Programcı Olmak İstiyorum?

    Yaşadığımız çağdan ötürü kendimi bildim bileli diğer birçok genç gibi teknolojiyle iç içe büyüdüm. İlk bilgisayarla tanışmam dayımın işlettiği bir otelde annemin işe başlamasıyla oldu. 4 tane bilgisayar vardı. Her gittiğimde oraya oturur saatlerce vakit geçirirdim. Facebook’un yeni yeni popüler olduğu dönemlerde ben o küçük yaşımda yeni sosyal medya siteleri keşfetmeye ve hesap oluşturmaya başlamıştım bile.

    Bir keresinde bir oyunda para kısmını arttırmak için bir yol bulmuştum. İncele yapıp HTML kodlarından sayıları değiştirmek… O zamanlar onun ne olduğunu bile bilmiyordum; bana anlamsız gelen kelime ve sayılara bakıp “Bilgisayarı bozar mıyım acaba?” korkusuyla da olsa bir şeyleri değiştirmeye cesaret ettim. O an onu yapabilmemin verdiği mutluluk hissi bambaşkaydı.

    Çok değil 6-7 yaşlarımda yaptığım fotoğraf editleri de daha hala arşivimde duruyor. Günümüzden bakınca yapılması çok basit ama o dönem için zor ve benim için eğlenceli şeylerdi. O yıllarda yaptığım birkaç editi yazımın sonuna ekleyeceğim. Arkadaşlarım onlara da öğretmemi isterdi, hiçbir zaman geri çevirmez; onlara bir şeyler öğretebilmek için her defasında yeni fotoğraf editleme uygulamaları arardım. Zaman ilerledikçe fotoğraf editleri kendini video editlerine çevirdi.

    Online eğitimler ve teknoloji alanındaki kurslar şimdiki kadar yaygın değildi ve açıkçası şahsım adına küçük ilde büyüdüğümden dolayı çok da imkan sunulmadı. Hep teknoloji ile uğraşan insanlara hayranlıkla baktığımı hatırlıyorum ama doğrusu hiçbir zaman kendimi bu alana ait hissetmemiştim. Çevremde bu işten çok anlayan olmaması, denk geldiğim anlayan insanların da genelde yasa dışı işlerde olması ve bu mesleğin sadece erkeklere özgü algısı olması yüzünden…

    Daha sonra hayatımı aslında ne kadar programcı gibi yaşadığımı fark ettim. Öncelikle gelecekten beklentilerimi düşündüm ve bir liste yaptım. Ben yaş fark etmeksizin sürekli yeni şeyler öğrenmek ve kendimi her yönden geliştirmek istiyordum. Bilgisayar ve yazılım asla bitmeyen bir bilgi okyanusu gibiydi.

    Bu okyanusta kaybolma ihtimali bir olsa ben tek bir alana odaklanmaktan ziyade birkaç alanla ilgilenmeyi seven biriyim. Çoğu kişi bu düşüncemi yanlış bulacak olsa bile eğer yeterince planlı ilerlersen ve yaptığın işten keyif alırsan okyanusun güvenle derinlerine inip geri çıkabilirsin.

    İkinci adım da buydu; ben her şeyimi planlı yaşamayı seviyordum. Satır satır sırasıyla kod yazmak gibi. Karşıma günlük hayatta bir sorun çıkınca onu oturup maddeliyor, yapabileceğim şeyleri düşünüyor, daha sonra ise o sorunu halledene kadar çalışmaya devam ediyordum. Programcıların yaptığı şey de bunun makineye uyarlanmış haliydi.

    Kısaca “Neden programcı olmak istiyorsun?” diye sorarsanız “Bir sebebi yok.” derim. Bu saydığım şeylerin hepsi bu bölümü istememdeki etken ama hiçbir zaman net bir sebebi yok.

    Bir yerde okumuştum: “Eğer birini ya da bir şeyi sevmek için bir sebebe ihtiyaç duyarsanız, o sebep ortadan kalktığında o şeyi sevemezmişsiniz.” Bu yüzden bu alana olan sevgimi bir nedene bağlamak istemiyorum. Seviyorum. Ve kendimi ister şimdiki zamanda ister gelecek zamanda burada görüyorum çünkü öyle hissediyorum.

    Fotoğrafa bakarsanız yılın 2010 olduğunu görebilirsiniz... 6 yaşındayım.